Lahitlerin alınlarda, agoraların girişlerinde, tiyatroların oturak taşlarına, Dionysos sunaklarının sütün başlarına işlenen incir kabartmalarını arkeologlar toz fırçalarıyla temizledikçe bir tarım geleneğinin izini sürüyorlardı. Tarımın ve felsefenin anavatanı bu topraklar binlerce yıldır bereketiyle her kültüre kucak açmış ve sofrasına her oturanı da doyurmuştur. Antik Karya satraplığının toprakları olan Aydın, verimli ovalarının yanında antik kentleriyle bir dünya mirasının da üstünde oturmaktadır. M.Ö 5000 yıllarına dayanan tarihi ile incirin, Sümerlerin taş tabletlerinden (M.Ö 2500), onun sümer mutfağında kullanıldığını biliyoruz. İncir doğurganlığı, barışı ve refahı sembolize etmesiyle Hristiyanlık, İslam, Hinduizm, Yahudilik ve Budizm dahil birçok dünya dininde sembolik anlatımların odağıdır.
Biraz İncir Tarihi Üstüne
“Anadolu’nun yerli halklarından olan ‘Karlar’ burada yaşadıklarından Karya adını almıştır. Karya günümüzde Aydın, Denizli ve Muğla illerinin sınırları içinde kalır. Eskiçağda kuzey sınırını, Lidya ile Karya’yı birbirinden ayıran Messogis Dağlan (bugün Aydın Dağları) ve İonia, batısını Ege Denizi ve bazı İon kent devletleri, doğusunu Frigya ve güneyini de Likya bölgeleri oluşturuyordu. Bölgenin en önemli ırmağı Maindros’tur (bugün Büyük Menderes). Zeytin ve incir bölgenin karakteristik ürünleri arasındaydı. Karya’nın dağlık bölgelerinde ekilebilir toprak son derece sınırlıydı. Bölgenin bir başka dışsatım malı da baldı. Sebze, özellikle de soğan, kalem yapımında kullanılan kamış ve çeşitli tedavilerde kullanılan şifalı otlarla, yağlar Karya Bölgesi’nin doğal zenginlikleri arasındaydı. (1)” Sartraplığın Aydın il sınırlarındaki yerleşim yerleri olarak; Alabanda (Çine/Doğanyurt), Alinda (Çine/Karpuzlu), Amyzon (Koçarlı/Gaffarlar), Gerga (Çine), Harpasa (Nazilli), Magnesia (Ortaklar/Tekinköy), Mastaura (Nazilli-Başaran), Myus (Didim), Nysa (Sultanhisar), Orthosia (Yenipazar), Piginda (Bozdoğan), Pygela (Kuşadası), Tralleis, Akharaka (Sultanhisar), Panionion (Kuşadası), Neapolis (Kuşadası), Antiokheia (Kuyucak) sayabiliriz.
Günümüze kadar medeniyetleri besleyen bu verimli topraklar bin yılların ötesinde bize her zaman seslenmeye devam edecekler toprağını kazdıkça, toprağını ektikçe. Aydın inciri Anadolu medeniyetlerinin hem mirası hem de geleceğimizin bal tadındaki güneşimiz olacak. Dokunduğunuzda bal tadında ağlayan incir, üzüldüğünüzde kutsal yapraklarıyla sizi sarıp sarmalar. İncir ve ağacı edebiyatımızın, halk kültürümüzün, sosyolojimizin tüm alanlarında kendine yer edinmiş; sevdalı gençlerin umudu olmuştur. İncir ağacı Yörük Ali Efe, Çakırcalı Mehmet Efe, Gökçen Efe, Emir Ayşe Efe’lerin sığınağı, korunağı ve siperi olmuştur.
İncirin bizim için bu kadar değerli olmasının yanında insanlığın düşünsel dünyasında da önemli bir yeri vardır. İncir metafizik bağlamda insanlığın düşünsel dünyasında elma ile yarışacak kadar önemli bir meyvedir. Kutsal kitaplardaki yasak meyvenin elma mı yoksa incir mi olduğu teologlar tarafından hala tartışma konusudur. Bu noktada haksızlığa uğrayan aslında incirdir. Kutsal metinlerde incirin adının geçmesine rağmen elmanın adı yoktur. Elma sanki onun tahtına göz diken kıskanç ve yasak meyvedir. İncir insanlık değerlerini temsil ederken antitez olarak karşısına elma çıkartılmıştır gibidir. Elma ile incir arasındaki dialektik ilişki reel dünyada da sürmektedir. elma çoktur, her yerdedir, kolay ulaşılabilendir, geniş kitleleri temsil eder. Oysa incir azdır, özeldir, değerlidir, ulaşmak için çaba ve emek gerektirir, seçkincidir ve seçkinlerin meyvesidir. İncirin bu özelliklerini saymak boşuna değildir. Çünkü incir habitatında 1200 canlıyı beslemektedir. Sümer, Mısır, Antik Yunan, Roma, Maya ve Hint uygarlıklarının odağında incir hep olmuştur, Yaşamın kaynağıdır bir anlamda incir 80 milyonluk tarihi ile. Doğanın gizil gücü olan incire bir örnek vermek gerekirse; yanardağların yok ettiği ovalarda önce incir yetişir ve ardından gelecek bitkilere ve canlılara yol açar. Tohumlarıyla ilerleyen bu doğanın uçbeyi kısa zamanda ormansız alanları iyileştirir.
İncirin Faydaları ve Endüstrisi
Yenilebilir incir olarak yaklaşık 40 cins ve 1200 türü olan incirin faydalarını kabaca söyle sıralamak mümkündür; yüksek oranda protein içerir, içindeki vitamin, mineral ve protein ile hücrelerin yenilenmesini sağlar, kabızlık ve sindirim sistemi gibi problemlere karşı etkilidir, kolestrolü düşürür, demir deposudur, Meme kanseri riskini azaltır, kalp dostudur, kansızlığı önler, içerisinde bulundurduğu lif ile zayıflamaya yardımcı olur, yüksek tansiyonu önlemeye yardımcı olur, omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini içerir, kalsiyum açısından zengindir. 2 adet incirde bulunan kalsiyum bir bardak süttekine eş değerdedir. Geleneksel tıp bağlamında ise; anemi, kanser, diyabet, cüzzam, karaciğer hastalıkları, felç, cilt hastalıkları ve ülserler gibi hastalıkların tedavisi için farmasötik biyolojide umut verici bir aday olduğu bilimsel çevrelerce değerlendirilmektedir.
İncir, taze ve kuru olarak değerlendirilmesinin yanında endüstriyel bir üründür de. Özellikle şekerleme endüstrisinde; lokum, ezme, reçel, marmelat, pekmez olarak üretilmektedir. Alkol sanayinde, kozmetik sanayinde, pastacılık sektöründe yoğun olarak kullanılır. Yaprak ve meyveleri, kahve ve çay yapımında katkı maddesi olarak değerlendirilmektedir.
İncir ve Gastronomi
Anadolu’nun topraklarına bu kadar sinmiş olan incirin yemek kültürüne bulaşmaması tabi ki düşünülemez. Geleneksel yemek kültürümüz ve dünyayı saran fusion mutfak kültürü içinde özel bir yeri olan incir: aromatik yapısıyla göz dolduran bir meyvedir. Tatlı ve kurabiye çeşitlerine sunduğu seçenekler ile başlı başına incelenmesi gereken bir olgudur. İncirden yapılan bazı yemek ve tatlılar: Kremalı İncirli Kek, Fırında Sütlü İncir Tatlısı, Kuru İncirli Kurabiye, Atom Kurabiye, İncir Uyutması, İncir Tatlısı, İncirli Baklava, İncirli Muhallebi, İncirli Rulo Kurabiye, Muhallebili İncirli Kek, İncirli Kremalı Tatlı, İncir Dolması, İncirli Kek, Sütlü Kuru İncir Tatlısı, İncir Reçeli, İncirli Turta, Biscotti, İncirli Macun, Damat Bohçası, İncirli Cezerye Lokumu sayabiliriz. Bu noktada sofralarımızın vazgeçilmez tatlısı Aşure’yi de unutmamak gerek.
Dünyada İncir üretimi ve Aydın İnciri
Dünya incir üretim alanı bakımından Fas, Türkiye ve Cezayir yarış halindedir. Bu yarış tabi ki katma değer yaratma anlamında değildir. İhracatta ise ilk sırayı ABD almaktadır; onu Fransa ve Almanya izlemektedir. Dünya incir rekoltesini elinde bulunduran Türkiye’nin gelecekteki en büyük rakipleri üretim, marka ve pazarlama açısından İsrail ve ABD’dir. İsrail ve ABD Aydın Sarılop incirinin kalitesini tutmasa da onun yerine geçecek cinsler üzerine çalıştığı bilinmektedir. Ülkemizde 9.730.212 adet incir ağacından TÜİK 2018 verilerine göre 306.000 ton incir üretilmektedir. Bunda Aydın İnciri’nin payı ise 185.412 tondur. Aydın İnciri bu rekolteyi 366.928 dekar alanda 6.205.946 adet incir ağacı ile sağlamaktadır. Bu rakamlar ile Türkiye incir üretiminin %60.65’ni karşılamaktadır.
Bu noktada İncir Araştırma Enstitüsü’den kısaca bahsetmekte fayda var. Tarımsal ihracatımızın itici gücü olan incir’in potansiyeli hem Osmanlı döneminde hemde Cumhuriyet tarihinin her döneminde bilinmektedir. Bu amaçla 1938 yılında Erbeyli’de toplam 324 dekar alan (167.6 dekar Erbeyli'de (merkez) arazi,31.3 dekarı İncirliova'da, 125 dekarı Umurlu' da) tahsis edilen İncir Islah İstasyonu kuruluyor. Bu istasyon dönem dönem ismi değişse de şu anda İncir Araştırma Enstitüsü olarak faaliyetine devam etmektedir. Enstitü fidan üretiminde tek yetkili kuruluş olarak üreticilerin fidan ihtiyacını karşılamaktadır. Asıl önemli ve hayati görevi ise: Türkiye’yi taranarak 273 incir tip veya çeşidinin introdüksiyonu yaparak bahçelerinde koleksiyona almıştır. Bu kolleksiyon aynı zamanda Türkiye Bitki Genetik kaynakları projesinin materyali olarak da saklama misyonunu yerine getirmektedir.
Tablo 1 :Dünya Kuru İncir Üretim Miktarları (Ton)
Ülkeler
2010/11
2011/12
2012/13
2013/14
2014/15*
2015/16
2016/17
Türkiye
58,662
55,653
56,935
61,909
69,731
74,505
72,000
İran
22,500
23,000
22,000
21,759
30,000
ABD
10,000
11,000
9,250
10,487
9,000
Yunanistan
7,500
8,000
7,600
5,600
7,000
İspanya
5,000
6,000
5,500
İtalya
3,500
4,500
3,900
2,200
3,000
4,000
TOPLAM
107,162
107,153
105,685
106,955
123,731
131,505
127,500
Kaynak:FAO (1)
Tablo 2: Dünya Yaş İncir Üretim Miktarları (Ton)
2014/15
286.724
298.914
300.282
300.600
305.450
Mısır
162.075
153.089
176.105
172.474
167.622
94.010
78.392
83.787
73.212
70.178
Fas
102.341
101.989
126.554
150.011
59.881
Cezayir
113.579
117.100
128.620
139.137
131.798
Suriye
43.833
46.443
35.301
41.652
43.098
A.B.D.
30.642
26.212
30.300
27.397
31.600
26.750
30.400
28.896
26.479
25.224
Tunus
24.250
23.500
27.000
30.000
22.500
10.787
11.520
10.788
13.112
11.297
Brezilya
28.131
28.253
28.053
29.071
26.910
Diğerleri
197.079
213.731
169.925
151.220
154.901
1.120.201
1.129.543
1.145.611
1.159.215
1.050.459
Kaynak:FAO (2)
ABD’nin İncir Merakı
Anadolunun kadim meyvelerinden biri olan incirin Amerika’ya götürülmesi öyküsü dikkat çekicidir. Artık ciddi bir incir üreticisi olan ABD inciri ilk kez iklim yakınlığı ile 1769 yılında Californiya eyaletinde üretmeye başlamıştır. Burada yetiştirilen incirler Smyrna (İzmir) çeşidi ve California’nın birleştirilmesiyle ‘Calimyrna’ adıyla anılmaktadır.
Amerika kıtası incirle ilk kez İspanyol misyonerler sayesinde 1560’larda Meksika’da tanışmıştır. Ancak yetiştirilmeye çalışılan incirin hiçbir çeşidi Türk incirleri kadar sevilmemiştir. 1769’da Kaliforniya’nın San Joaquin Vadisi’nde yetiştirilmeye çalışılan Smyrna incir çeşidimiz, Carolinas, Georgia, Florida, Alabama, Mississippi, Louisiana ve Texas'a kadar yayıldı. Bu noktada uzun denemeler ve çalışmalar sonuç meyve tutmayınca uzmanlar ülkemize geliyorlar. Sonuçu dişi incirleri dölleyen erkek (ilek) incirlerden çıkan ilek sineğide denilen böceğin varlığını keşfediyorlar. İlek ve incir böceğini götürdükten sonra incir bahçeleri ürün vermeye başlıyor. Bugün ABD dünyanın üçüncü büyük kuru incir üreticisidir. Amerika Birleşik Devletlerinde en çok tutulan çeşitler ise; Black Mission, Brown Turkey, Kadota ve Calimyrna incirleridir.
Burada dikkat çekilmesi gereken nokta ise ABD markalaşma ve katma değer üretme noktasında dünya incir piyasasında en etkin oyuncu olmasıdır. Dünyada incir üstüne yapılan tüm arama motorlarında öncelikle ABD marka ve şirketleri önünüze çıkmaktadır.
Aydın İnciri Ve Coğrafi İşaret Yolculuğu
Menşei olarak 90 numaralı coğrafi işaretli ürünümüz olan Aydın İnciri 09.12.2003 tarihinde başvurusu yapılarak; 20.07.2006 tarihinde Aydın Ticaret Odası adına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilmiştir. Ulusal düzeyde tescili tamamlanan Aydın İnciri 11.06.2013' tarihinde TR/PDO/0005/01116 başvuru numarası ile European Commision’a başvuru yapıldı. Avrupa Birliği sürecinde itiraz süreleride beklenerek 17.02.2016 tarihinde Avrupa Birliği Resmi gazetesinde gıda kategorisinde 1.6. Taze veya işlenmiş meyve, sebze ve tahıllar sınıfında yayınlanarak PDO gurubunda ülkemizin birinci coğrafi işaretli ürünü oldu.
Coğrafi İşaret olarak Aydın İnciri (Sarı Lop) ve İncir Çeşitlerimiz
Dutgiller (Moraceae) familyasından olan incirin (Ficus Carica) anavatanı doğu Akdeniz ve güney batı Asyadır. Çiçek açan birçok bitki çiçeklerini sergiler, ama Latince adıyla Ficus olarak bilinen incir bitkisinde çiçekler içi boş meyvelerin içinde saklıdır. Dünyanın sayılı floralarından biri olan Anadolu incir çeşitleri açısından da bereketlidir. İncir gen kaynakları açısından zengin bir varyasyona sahip ülkemizde; 272 adet dişi incir, 58 adet erkek (ilek) incir çeşit veya tipine sahibiz. Bu çeşitlilik bizi farklı kılmanın ötesinde dünya incir üretiminde özel bir noktaya taşımaktadır.
İncir pazara sunulurken çeşitli adlarla anılır. İri, lekesiz ve beyaz incirlere “süzme incir”, aynı özellikte olup da daha küçük olanlara “fileme incir”, daha küçük esmer renklilerine de “bezirgan inciri” denir. Kurutulan incirlere paketlenirken aldığı şekle göre de ayrı adlar verilir. İncir işlenirken bir yelpaze şekline sokulursa buna “layör”, sap kısmı yana yatırılacak kurutulursa “lokum”, hurma biçimi verilirse “kolon” adını alır.
• Aydın İnciri (Sarı Lop)
Bilimsel adı Sarılop inciri, Ficus carica domestica türünün bir çeşididir. Coğrafi işaret alanda bu çeşidimizdir.
“İklim İstekleri : Büyük ölçüde kurutmalık olarak değerlendirilen sarılop inciri kışları ılık, yazları sıcak ve kurak, yıllık ortalama sıcaklığı 18-20 C olan bölgelerde yetişir. Meyve oluşumundan hasat sonuna kadar (mayıs-ekim aylarında) daha yüksek sıcaklıklar, Ağustos- Eylül gibi meyve olgunlaşması ve kurutma döneminde 30 C sıcaklık ister. Sıcaklık 40 C’yi geçmemelidir. Aksi halde dallar yanar, ağaç gövdesi zarar görür. En düşük sıcaklığın -9 C'den daha aşağı düştüğü yerlerde incir tarımı başarılı bir şekilde yapılamaz. Ekim-kasım aylarında -3, -4 “Cye kadar düşen erken donlardan zarar görebilir. Mart sonu ve Nisanda -19C ve daha düşük sıcaklıklar yeni sürgün büyümesini zarara uğratacak ve ürünü azaltacaktır. Optimal yıllık yağış 625 mm'dir. Kurutma yönünden temmuz-eylül arasındaki meyve olgunlaşma ve kurutma sezonu yağışsız ve bulutsuz geçmelidir. Kurutma mevsiminde hava bağıl nemi 40-45 C olmalıdır. Denizden esen nemli ve serin rüzgar ile karadan esen kuru ve sıcak rüzgar karşılıklı eserse meyvede irilik ve kalite artar. Karadan esen sıcak ve kuru rüzgarlar, uzun süre eserlerse meyveler küçük ve kuru kalır. Aydın ilinin yıllık ortalama sıcaklığı 17.4 “C'dir. Meyve oluşumundan hasat sonuna kadar olan mayıs-ekim ayları yıllık ortalama maksimum sıcaklığı ise 30.7 “C'dir. Kurutma dönemi itibariyle (ağustos ve eylül ayları) ortalama maksimum sıcaklık 32.6 “C'dir.Aydın ilinin sahip' olduğu bu sıcaklık değerleri sarılop incir çeşidinin optimal yetişmesi için gerekli olan değerlerle son derece uyumludur.Aydın ilinin yıllık ortalama toplam yağış miktarı 672.7 mm'dir. Yağmurlu gün sayıları özellikle kurutma dönemi itibariyle; Temmuz ayında 0.9, Ağustos ayında 0.6, Eylül ayında 1.8 gündür. Bu yağış düzeni Aydın ilinde incirin kurutulması için en optimal koşulları sağlamış olmaktadır. Aydın ili ortalama hava bağıl nemi “659.8 olup, asıl önemli olan kurutma dönemindeki (ağustos-eylül) hava bağıl nemi ortalaması ise 9052.5dir. Gündüzleri “40-45 oranında gerçekleşen hava bağıl nemi, geceleri ise 952.5 olarak gerçekleşmektedir. Benzer biçimde özellikle meyve olgunlaşma ve kurutma döneminde (Temmuz-Eylül) önem taşıyan rüzgar hızı ortalama 2.2 m/saniyedir. Söz konusu rüzgar hızı ortalaması, temmuz ayında 2.3, ağustos ayında 2.3 ve eylül ayında 2.0 m/saniye olarak gerçekleşmektedir. Aynı dönemde denizden esen nemli ve serin rüzgar ile karadan esen kuru ve sıcak rüzgarların karşılık olarak etkili olduğu Aydın ili; yağış , hava bağıl nemi ve rüzgar karakteristikleri ile sarılop incir yetiştiriciliği için son derece özel olduğunu ortaya koymaktadır.
Toprak İstekleri : Çok fazla nemli topraklar hariç hemen her toprakta yetişir. Derin, kumlu-killi organik materyal ve kirece sahip toprakları ister. 120 cm ve daha derin topraklarda daha iyi gelişir. Toprak tuzluluğuna az dayanır. Kireççe zengin topraklarda iyi gelişir. PH değeri 6-7.8 olan nötr ya da nötre yakın topraklar uygundur. Sodyum ve bor minerallerinin aşırısına duyarlıdır.
Aydın İl Özel İdaresi, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü, “Aydın İli Toprakları Verimlilik Haritası””na göre; Aydın ilinde incir yetiştirilen alanlarda, toprak reaksiyonu (PH) 6.51-7.50 arasında ya da 7.51 ve biraz daha yüksek seviyede olduğu belirtilmektedir. Aydın ilinde kurutmalık incir plantasyonlarının yaklaşık %90'ı dağlık-yamaç arazilerde, %10'u ise kır- taban ve taban arazilerde bulunmaktadır. Bu araziler; Kuyucak, Horsunlu, Buharkent ve Mursallı belde ve köylerinde yoğunluk göstermektedir.
Aydın ili sarılop incir arazilerinde topraklar genel olarak kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, kahverengi topraklar, kırmızı kestane rengi topraklar, az, orta ve bol kireçli topraklar niteliği taşımaktadır. Bu alanlarda toprak derinliği sığ (20-50 cm) ile derin (90 cmt) arasında değişen bir yapı göstermektedir.Kuru incir plantasyonların %10'u ise kır-taban ve taban arazilerde bulunmaktadır. Bu araziler; Kuyucak, Horsunlu, Buharkent ve Mursallı belde ve köylerinde yoğunluk göstermektedir. Aydın'ın genel toprak özellikleri sarılop incir çeşidinin ideal toprak isteklerine bu yönleri ile son derece uygundur. Yetiştirme İşlemleri (Denetimde de aranacak belirleyici hususlar): İncir ağacı yetiştirilecek arazide öncelikli olarak, gerekliyse tesviye, drenaj vb gibi arazi ıslahı sorunları çözümlenir. Bahçe toprağı dikimden önce 2-3 kez derince sürülür. Böylece toprağın havalanması ve yağışlardan en iyi şekilde yararlanması sağlanır. İncir bahçelerinin %90'ı dağlık, eğimli arazilerde bulunduğundan, erozyon problemine karşı önlemler alınmalıdır. Arazi eğimi %3'ü geçtiğinde, kontur dikim yapılmalı, eğimi %5'i geçen yerlerde ise eğimin durumuna göre 10- 15 metre aralıklarla tutma duvarları, teraslar yapılmalıdır.
İncir fidanları en uygun olarak kış uykusu devresinde, yani yaprak dökümü ile ilkbaharda yeniden su yürümesi arasında kalan devrede dikilebilir. Kışın fazla soğuk ve şiddetli don tehlikesinin olmadığı yerlerde, sonbaharda yaprak dökümünü izleyen dikim tercih edilmelidir. Sonbahar dikiminin yapılamadığı durumlarda dikim, kış sonu-ilkbahar başında Şubat veya Mart aylarında yapılabilir.
İncir bahçeleri, sulama olanaklarının bulunmadığı yerlerde kurulduğu için bahçelerde tam işleme, yani toprağın devamlı olarak işlenerek yabani otların geliştirilmemesi yöntemi uygulanır. Bahçeler, sonbaharda bir ve ilkbaharda iki olmak üzere en az üç kez sürülmelidir. Sonbaharda toprak işlemesi, incir hasadının tamamlanmasından sonra yapılır. Sonbahardaki toprak işlemesi daha derin yapılır. Bunun amacı, toprağın sağlamak, bazı hastalık ve zararlılara konaklık eden meyve ve diğer bitki artıklarını toprağa gömmek ve toprağı kabartarak kış yağışlarından en çok yarar sağlamak için ortam hazırlamaktır. İlkbaharda toprak işlemesi, toprağın havalanması, ilkbahar yağışlarından yararlanma yanında, kışın gelişen yabancı otları yok etmek amacıyla yapılır. Toprağın tav durumuna da bağlı olarak Mart ayında yapılır. İşleme derinliği 15 santimetre civarındadır.
Yağış miktarının 550 milimetrenin altına düşmesi durumunda sulama yapmak gerekir. Yağışın yeterli olmadığı yıllarda, yağışların miktarına bağlı olarak bir-iki sulama yapmak zorunludur. Ayrıca toprak PH değeri düşük ise, ağaçlara kireç verilmesi de gereklidir.
Azot gübrelemesi negatif gelişmeyi, yani yaprak ebadını ve yıllık sürgünlerin uzunluğunu arttırır. Sürgün uzunluğu artınca meyve sayısı da artar. Meyve sayısındaki bu olumlu artışa rağmen meyve iriliği, kuru meyve kalitesi azalır ve meyve kabuk rengi koyulaşır. Fosfor besin maddesi, incir iriliğini olumlu etkilemektedir. Potasyum besin maddesi de meyve kalitesi ve ürün miktarı üzerinde etkili olmaktadır. Potasyum, meyvelerin güneş yakmasından zarar görmelerini azaltır, daha açık kabuk rengine sahip daha yumuşak kuru incir meyvesi elde edilmesine yardım eder.
İlekleme: Sarılop incir çeşidi, meyve vermeleri için mutlaka döllenmesi gereken incirler grubuna girmektedir. İncirde döllenme, olgunlaşan erkek ve dişi çiçeklerin ayrı ayrı muhafazaları olması nedeniyle rüzgar ve böceklerle olmaktadır. Doğada bu konuda polen taşımak üzere “ İlek Sineği ” olarak adlandırılan arıcık (Blastophaga psenes L.) görev almaktadır. Sarılop incir ağaçlarında genel olarak Haziran 5-20'si arasında olgunlaşıp iri fındık büyüklüğüne ulaşan erkek incir ağaçlarından alınan ilek meyvelerinin toplanıp, dişi ağaçlara asılması şeklinde yapılmaktadır.
İleklemede kullanılan ilek meyvelerinin, dolayısıyla erkek incir ağaçlarının büyük çoğunluğu Aydın yöresinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, döllenme sezonunda (Haziran 5- 20) Aydın ilindeki ilçelerin çoğunluğunda, üreticilere satılmak üzere ilek satıcıları ve pazarlayıcıları tarafından ilek pazarları oluşturulmaktadır.
Olgunlaşan ilek meyveleri, sabah erken ve akşamüzeri geç saatlerde toplanmalıdır. Toplanan ilekler, dişi incir ağacı üzerindeki dallara yeterli miktarda ve düzeni olarak asılmalıdır. İlek meyveleri sap kısmına yakın bir yerden delinerek, kova (bataklıkta yetişen bir bitkinin ince uzun sapları) ve ip gibi bir materyale dizilerek asılır. Bu konuda özellikle son birkaç yıl içerisinde, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü”nce geliştirilip, Ege İhracatçı Birlikleri, Aydın İl Müdürlüğü'nün de ücretsiz olarak önemli miktarda üreticilere dağıtımını yaptıkları “ İlek Filesi ” kullanımı yaygınlaşmaktadır. Aydın yöresinde bu materyalin kullanımı ve üreticiler tarafından benimsenmesi daha hızlı gerçekleşmektedir. Böylelikle ilekleme işlemi daha etkin ve amacına uygun yapılmış olmaktadır. Bu materyal hem ucuz olup, hem de uzun yıllar kullanılabilmektedir. Ayrıca, üreticiler ilekleme işlemi bittikten sonra, bu materyalleri ağaçlardan toplayıp, tekrar kullanmak üzere saklamaktadırlar. Bununla birlikte, bu toplama işlemi ile işi biten ilekler yakılarak veya bir şekilde imha edilerek bahçeden uzaklaştırılmış olmaktadır. Böylelikle iç çürüklüğü vb olumsuz mantari hastalıkların (aflatoksin oluşumuna sebep olan küf mantarlarının gelişmesine) önüne de geçilmiş olunacaktır. Sabah serinliğinde ilek arıcığı çıkışı olmamakta, hava ısındıkça arıcık çıkışı da artmaktadır. Öğle sıcağında çıkış durmakta, akşamüzeri yine çıkış olmaktadır.. Hava koşulları ilekleme için çok önemlidir. Havanın güzel, sakin ve açık olduğu günlerde ilekleme yapılmalıdır. Aydın ili sahip olduğu çeşitli yükseltilerdeki erkek incir(ilek)varlığı ile de kendine özel avantajlara sahip bir ildir. Rakımı 50 metre ile 700 metre arasında değişen yörelerinden erkenci, orta ve geççi ilek meyvesi temin etme olanakları il genelinde yapılan sarılop yetiştiriciliği için önemli bir ayrıcalık olmakta ve hatta yakın illere ve Akdeniz bölgesine kadar ilek meyvesi sevkiyatı ile sarılop incir yetiştiriciliğinde lokomotif görevi yapmaktadır.
Hasat ve Kurutma: Taze ve kuru incir hasadında toplama kabı olarak kargı, hayıt ve söğütten yapılmış değişik boyutta sepetler kullanılmaktadır. İncir meyvesinde hasatsan sonra, hangi koşullarda bekletilirse bekletilsin, olgunluğunun ilerlemesi söz konusu değildir. Bu nedenle taze incir hasadında en önemli konu meyvenin tam olgun durumda, yeme olumunda toplanmasıdır. Hasat elle yapılmalıdır. Yükseklerdeki meyvelerin hasadı için çengel veya hasat merdiveni kullanılmalıdır. Taze incir meyvesi, avuç içiyle ezilmeye neden olmayacak şekilde kavranıp sağa-sola döndürülerek, burkma ve çekme hareketiyle koparılmalıdır. Sabahın erken saatlerinde, serinlikte toplanmalı, güneşe ve sıcağa maruz kalmamalıdır. Taze olarak hasat edilmeyen incirler ağaç üzerinde su kaybederler. Buruk denilen bu meyvelerin sap kısımlarında mantarlaşma meydana gelir ve meyveler kendiliğinden dökülürler. Yere dökülen buruk incirler, ağaç altlarından toplanıp kurutma yerlerine götürülmelidir. Toplamada 10-15 kg'lık sepet, kova vb kaplar kullanılmalıdır. Kuru incir hasadı her gün düzenli olarak yapılmalıdır.
Kurutmadaki amaç, ağaç altından toplanan buruk incirlerin içermiş olduğu %30-50 oranındaki su miktarının %18-20 seviyesine indirilmesidir. Kurutma, Aydın ili ikliminin uygun olması sebebiyle güneş altında ve doğal koşullarda yapılmaktadır. Kurutmada en iyi sonuç veren sistem, incirlerin toprak zemin üzerine 10 santimetre yükseklikte yerleştirilmiş plastik örgü ızgaradan yapılmış kerevetler ve 0.9x10x10 mm ebadında paslanmaz çelik telden yapılmış, 95x210 cm genişlik ve uzunluğundaki kerevetler üzerinde yapılmaktadır. Kerevetler, kurutma süresini kısaltma, kirliliği azaltma gibi yararların yanı sıra kolaylıkla üst üste yığılıp örtülerek ani gelen yağışlardan korunmayı mümkün kılar. Ayrıca kerevetler her akşam gün batımından önce, 10-12 adedi bir arada olacak şekilde toplanıp üst üste yığılır. İncir kurdu kelebeklerinin girmesine engel olacak şekilde plastik, amerikan bezi vb materyaller ile örtülür. Böylece incir kurdu kelebeklerinin yumurta bırakma tehlikesinden ve çiğ tehlikesinden korunulmuş olur.
Kerevette kurumakta olan incirler, her gün sabah erken veya öğleden sonra geç saatlerde elden geçirilir. Kurumuş incirler sergiden alınır, kurumamış olanlar karıştırılarak alt üst edilir. Kerevetlerden hurda incirler ayrı olarak alınır. Kaliteli incirler ya karışık olarak ya da kalite sınıflarına ayrılarak alınıp depo edilir.
Ürünün Ayirt Edici Özellikleri Ağaç Özellikleri : 7-8 metre yükseklikte, 8-9 metre genişliktedir. Dalları seyrektir. Gövdesinde çok miktarda yumru bulunmaktadır. Yaprakları büyük ve genellikle derin dilimli 5 parçalıdır.
Yaş Meyve Özellikleri : Meyve ağırlığı ortalama 65 gram, çapı 55 milimetredir. Ağırlığa göre ortanın üstü irilikte, çapa göre iri, yuvarlak ve basıkça şekillidir. Meyve verimi iyidir. İlk olgunlaşma Temmuz sonu - Ağustos başında başlar, Ağustos sonunda zirveye ulaşır ve Eylül sonunda tamamlanır. Hasat süresi 40-45 gündür. Meyve kabuğu orta derecede dayanıklı olup, kolay soyulur. Taze hasatta meyve sapı dalda kalır. Meyve kabuğu kalın (ortalama 1,17 - 1,34 mm.) kabuk rengi sarı, pulp rengi amber ile sarı renk arasındadır. Meyvelerde pH değeri 5,05, toplam asitlik %18, suda çözünür madde %21, toplam kuru madde % 23,24 ve indirgen şekerler %20,48'dir. Sarılop meyveleri çok iyi görünüşlü, çok tatlı ve hissedilir derecede hoş kokuludur. İyi kalitede standart kurutmalık bir çeşit olmasının yanısıra, iyi kalitede sofralık çeşittir.
Kuru Meyve Özellikleri : Küçük çekirdekli, ince kabuklu ve rengi beyaza yakın sarıdır. Nem % 22 - 24, şeker %50 - 55 oranındadır.
100 Gram Kuru İncir Bileşimi : Su 23 gram, Enerji 274 kalori, Protein 2,8 gram, Yağ O,l gram, Karbonhidrat (toplam) 69,1 gram, Karbonhidrat (fiber) 5,4 gram, Kül 2,3 gram, Kalsiyum 205 miligram, Fosfor 77 miligram, Demir 7,5 miligram, Sodyum 34 miligram, Potasyum 640 miligram, Vitamin A/I.U 80 miligram, Tiamin 0,1 miligram, Niacin 0,7 miligram.” (6)
Diğer Çeşitlerimiz
• Sarı Zeybek:
“Sarı Zeybek incir çeşidi de Sarılop gibi kurutmalık bir çeşittir. Meyve kalitesi ve özellikleri yönünden Sarılopa çok benzer. Ağaç gelişimi sık ve diktir. Ancak özellikle ana dalların kırılmaya yatkınlığı Sarılop kadar yaygınlaşmasını engellemektedir. Meyveleri albenili, oval, çok tatlıdır. Meyve iç rengi koyu pembedir. Meyve iç boşluğu yoktur.
• Bursa Siyahı:
Bursa Siyahı çeşidi en yaygın Bursa yöresinde yetiştirilmektedir. Taze tüketim amacı ile üretilir. Ağacın gelişme durumu kuvvetli ve yayvandır. Yaprakları üç-beş loplu derin girintili sık tüylüdür. Yellop oluşturmaz, döllenme ihtiyacı vardır. Meyve olgunlaşması Ege Bölgesinde Ağustos başından Ekim ayı ortalarına kadar, Bursa yöresinde Eylül başından Kasım ayı ortalarına kadar devam etmektedir. Meyveleri iri, şekli yuvarlaktır. Kabuk rengi koyu mor veya morumsu siyahtır. Kabuk rengi Ege’ de daha koyu ve canlı oluşmaktadır.
• Yeşilgüz:
Orjini Ege Bölgesi olup, koyu yeşil kabuk rengi ve kırmızı et rengi ile albenisi olan, geç olgunlaşan, yüksek kaliteli sofralık bir çeşittir. Yaprağı beş lopludur. Uzun ve sık tüylüdür. Ağaç dik, yayvan ve orta büyüklüktedir. Yellopları olgunlaşmaz ve döllenme ihtiyacı gösterir. Olgunlaşma periyodu ağustos başı- ekim ortası olup hasat sezonu uzun sürer. Meyve ağırlığı ortalama 54-56 gr’dır. Meyve iç boşluğu küçüktür. Çekirdekleri orta iriliktedir. Meyveleri tatlı ve aromatiktir. Kabuk rengi açık yeşil, beyaz beneklidir. Kolay soyulur.
•Morgüz: Ege bölgesinde yaygın olan sofralık incirlerden olup, Kasım sonuna kadar taze meyve verebilen en geççi çeşittir. Hızlı büyüyebilen, dik dallanma gösteren, yüksek ve seyrek dal yapısına sahiptir. Yaprakları beş loplu,kısa ve sık tüylüdür. Yellop meyvesi yok olup, iyiloplarda döllenme ister. Olgunlaşma dönemi 15 Ağustos- 15 Kasım tarihleri arasıdır. Meyve ağırlığı ortalama 63-72 gr’dır. Kabuk rengi alacalı mor, çizgili morumsu yeşildir. Meyve iç rengi kırmızıdır. Kabuğu kolay soyulan, hafif tatlı bir çeşittir. Meyve iç boşluğuna sahiptir. Meyvelerde çatlama ve akma görülebilir.
•Göklop: Ağaçları geniş taç oluşturur. Dallar dikine gelişir. Yaprakları çoğunlukla geniş ve üç-beş dilimlidir. Meyveleri mutlak döllenme isteyen İzmir tipi incirler gurubuna girer. Meyve olgunlaşması 10 ağustos- 30 eylül arasındadır. Meyveleri iri ve basık, kabuk kalın, sarımsı yeşil renktedir. Meyve eti pembe, açık kırmızı renkte ve kaliteli bir sofralık çeşittir. Çatlama ve iç çürüklüğüne duyarlıdır. Tanınmış bir çeşit olmasına rağmen, üretimi dağınık haldeki az sayıda ağaçtan öteye gidememiştir.
•Bardakçı: Ağaçları kuvvetli büyür, dalları diktir. Yaprakları orta irilikte, üç parçalıdır. Meyvesi orta iri, armut şeklinde, ince kabuklu, sarımsı-yeşil renkte, belirgin damarlı, meyve iç rengi pembe-kırmızıdır. Meyve iç boşluğu yoktur. Küçük ve az çekirdeklidir. Tatlı ve kolay soyulabilen bir çeşittir. İzmir çevresinde taze olarak tüketilir. Bu yörede “Bardacık” adıyla bilinir. Olgunlaşma dönemi temmuz sonu- eylül başıdır. Orta erkencidir. Soğuğa, dona, toprak ve hava rutubetine dayanıklıdır.
• Siyah Orak:
Meyve iç boşluğu küçük, ostiol orta açıklıktadır. Yellop meyvelerinin döllenmesine gerek yoktur. Oda koşullarında dayanma süresi çok kısadır. Derimden sonra kısa sürede (1 -2 gün) tüketilmesi zorunludur. Yaz ürünü meyveleri de döllenmeden olgunlaşırlar. Verimi ve meyve tutum oranı yüksek olmasına rağmen meyveler küçük, armudi, kalın kabukludur. Meyve iç boşluğu vardır. Görünüşleri iyi olmasına rağmen meyvelerin tadı azdır. Soğuğa, dona, toprak ve hava rutubetine dayanıklıdır. Erken olgunlaştığı için iyi fiyatla satılabilir.
• Beyaz Orak:
Turfanda yetiştiricilik bakımından önerilebilecek bir çeşit olan Beyaz Orak partenokarp olup, Ege bölgesinde özellikle Turgutlu yöresinde yaygındır. İki ürün veren bir çeşittir. Ağacın gelişme hızı orta, yarı bodur, dallanması dik ve dalları seyrektir. Yaprakları 3-5 loplu ve uzun sık tüylüdür. Yellop meyveleri 25 Mart civarında doğmaya başlar ve 15 Hazirandan itibaren olgunlaşır. Yellop meyvelerinin görünüşü iyi, tadı az, kendine özgü kokuludur. Meyve kalitesi düşük olmakla birlikte olgunlaşma mevsimi yönünden ilgi çekicidir. Meyveler ortanın üstünde iri ve armudidir.” (4)
Erkek İncirler (İlek)
Ficus carica L. türü erkek incirler dişi incirlerin döllenmesi için yetiştirilir. İncirde meyvenin tutup gelişebilmesi için ilek meyvelerindeki çiçek tozlarının ilek arıcığı tarafından incire taşınması gerekir. Erkek incirler dişi incir bahçelerinde yetiştirilmesi uygun değildir. Kontrolsüz döllenme incir kalitesini etkileyen bir faktördür. Zengin ilek varyasyonu açısından zengin olan ülkemizde dikkat çeken çeşitler olarak; Elma, Kıbrıslı, Hamza, Konkur, Ak İlek, Kara, Kuyucak türlerini sayabiliriz. Bu noktada Aydın’nın özel coğrafyası incir üretimi için eşsiz olanaklar sunmaktadır. Aydın rakım olarak 50 ile 700 metrelerde değişiklik göstermesi yörede erkenci, orta ve geççi ilek meyvesi üretimi Aydın inciri yetiştiriciliği için önemli bir ayrıcalık sağlamaktadır.
İncirde döllenme, olgunlaşan erkek ve dişi çiçeklerin ayrı ayrı muhafazaları olması nedeniyle rüzgar ve böceklerle olmaktadır. Doğada bu konuda polen taşımak üzere “ İlek Sineği ” olarak adlandırılan arıcık (Blastophaga psenes L.) görev almaktadır. Sarılop incir ağaçlarında genel olarak Haziran 5-20'si arasında olgunlaşıp iri fındık büyüklüğüne ulaşan erkek incir ağaçlarından alınan ilek meyvelerinin toplanıp, dişi ağaçlara asılması şeklinde yapılmaktadır. Aydın ilindeki ilçelerin çoğunluğunda, üreticilere satılmak üzere ilek satıcıları ve pazarlayıcıları tarafından ilek pazarları oluşturulmaktadır.
Aydın İnciri ve Pazarlama İletişimi
Aydın İnciri’nin en büyük rakiplerinden biri olarak ABD’ de yetişen Calimyrna İncirini sayabiliriz. Dünyanın en büyük online satış sitelerinde kolayca alabileceğiniz Kaliforniya inciri; kendine bu bağlamda bir pazarlama ve satış ağı kurmuştur. Coğrafi işaretli ürünlere olan yükselen talebi ulaşılabilirlik noktasında çözen Kaliforniya inciri dünyadaki diğer rakiplerinden bu bağlamda ayrışmıştır. Kaliforniya inciri kendini marka olarak konumlandırırken iki temel stratejik kavram dikkat çekicidir. Birinci nokta İzmir incirinden elde edilmiş özel bir cins olduğunu özellikle vurgulamalarıdır. İkinci nokta ise “nut-like flavor” (fındık benzer tad) kavramını kullanmalarıdır. Fındık tadında kavramı burada pazarlama ve satış artıcı etkiye sahip onlar açısından çok doğru stratejik bir kavramdır. Peki neden fındık tadında? Cevabı çok basit Amerika’da fındık yetişmez ve o ithal bir ürün. Tüketiciye verilen mesaj ise; eğer fındık canınız çekiyorsa bunu incirle de sağlayabilirsiniz. Burada özellikle İzmir’in antik adının kullanılması ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte agropolitik bir tutumdur.
Bugün açık kaynaklara baktığımızda incir hakkındaki bilgilerin pazarlama iletişimi diline aktarılmamış olması incirlerimizin markalaşması için geç olmasına karşın bir o kadarda farklı olanaklar sunmaktadır. Ortalama tüketici veya hedef kitlenin doğru enforme edilmesi bizi dünya pazarlarındaki rakiplerimizden hızlıca ayrıştıracaktır. Buradaki stratejimiz tabiki çok dilli bilgi aktarımı şeklinde olmalıdır.
Coğrafi işaretli ürünlerimizin amiral gemilerinden biri olan Aydın İnciri’nin markalaşmasında temel alacağımız stratejik kavramların çeşitliliği bizi bu noktada farklı seğmente edecektir. Özellikle anglo-sakson pazarlarda incirin taksonomik adı olan Ficus Carica’dır. Caria’ya ise kadim Anadolu’ya gönderme yapmaktadır. Bu gönderme yöresel konumlandırma için geçmişini ve derinliğini göstermesi açısından değerlidir. Pazarlama iletişimi açısından bize sonsuz olanaklar sunan bu tarihsel arka plan konumlandırma ve markalaşma stratejilerimizin de temelini oluşturmalıdır. Unutmamalıyız ki markalaşmada stratejik kavram her şeyin belirleyicisi ve temelidir. Sürdürülebilir ve yeniden üretilebilir markalaşma kavramları bizi rakiplerimizden hızlıca ayıracaktır. Sonuç olarak pazarlama iletişimi, halkla ilişkiler, etkinlik yönetimi sorunlarını çözmüş bir Aydın İnciri marka değeri ile dünya piyasalarında kendine yeni pazarlar açacaktır.
Kemal ÇİFÇİ Marka Danışmanı Coğrafi İşaretler Derneği Gn. Sekreteri
Kaynaklar:
1 - http://sukruogulnurel.blogspot.com/
2- https://arastirma.tarimorman.gov.tr/incir/Belgeler/dergi/2013.pdf (SB FOTO)
3- T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü 2017 Yılı Kuru İncir Raporu (Nisan 2018) (tablo 1, 2) 4- https://arastirma.tarimorman.gov.tr/incir/
5- Aydın İnciri Coğrafi İşaret Tescil Belgesi
Beni Takip Edin