“Ödemiş kavakları/Dökülür yaprakları Bize de derler Çakıcı/Yar fidan boylum/Yakarız konakları” Çakırcalı Mehmet Efe Ağıdı
Bozdağların yamacını yerleri yurt edinmişseniz, Menderes’in bereketli topraklarından beslenmişseniz, Aydın dağlarını aşıp bir yörük kızına sevdalanmışsanız duruşunuz ve yürüyüşünüz değişir. Bin yıllardır onlarca kültüre ve uygarlığa yurt olmuş bu topraklarda Ödemiş; kendine has kültürü ve gelenekleri ile Ege’nin gururlu delikanlısıdır. Yakın tarihi efe söylenceleri ile harmanlanan Ödemiş, Kurtuluş Savaşı’mıza feda ettiği yiğit evlatlar diyarıdır aynı zamanda. Küçük Menderes Ovası’nın ortasında bir inci gibi duran bu kent; tarihsel ve kültürel derinliği ile sizi kendine çeker, sarar sarmalar. Beş bin yıllık tarihi boyunca tarım ve ticaretin merkezinde olan şehir, öyle ki haftanın günlerini bile yerel ağızına uyarlamıştır. Pazartesi:Tiribazarı (Tire pazarı), Salı: Gocubazarı (Koca Pazar), Çarşamba: Kelesbazarı (Kiraz İlçe Pazarı), Perşembe: Bellambol (Beydağ ilçesi ), Cuma, Cumartesi: Ödemişbazarı, Pazar: Girey Ödemiş’te durum böyleyken Beydağ’da Pazartesi gününe verilen isim (Beydağ’ın Tire’ye uzaklığından ya da arada Ödemiş’in bulunmasından olsa gerek) Gireytesi’dir. Bugün İtalyan köylülerinin toplandığı meydanlarda (plazalarda) yaşayan kentlilerin yerel ürünlere/yerelleşmeye olan romantik özlemlerinin dışında yaşıyor Ödemiş. Bu derin genetik kodu sadece üretim ilişkilerinde aramak yanıltıcı olur. Ödemiş tüm çağları boyunca toprağın sesini dinlemiş, kokusunu almıştır. Öyle ki patatesine ‘Sarı Kız’ diyecek kadar onu sevmiş aileden biri saymıştır. Rengi ve lezzetiyle Sarı Kız’ın haneye getirdiği bereketi rakamlarla açıklamak gerekirse; 110,000 dekar alanda, 440 bin ton ürünü; yaklaşık 4.000 bin üreticiyle sağlamaktadır. Bu da ilçe ekonomisinde yaklaşık 16 bin kişiye ekmek kapısı demektir. Yüzölçümü olan 1.082 km2'lik alanının %47’si tarım alanı olan Ödemiş; tarım, hayvancılık, fidancılık, süs bitkisi üretimi ile ekonomimize ciddi katkı sağlamaktadır.
Biraz Patates Biraz Dünya Tarihi
Patatesin son altı yüz yıllık tarihi bir anlamda insanlığın tarihidir. Kabuğuna yakın kısmı tam bir protein kaynağıdır. Bundan mıdır bilinmez ama İnka yasalarına göre patates soyulamazdı. Bu Güney Amerika’nın yerli halkı ile kadim yiyeceği İspanyol işgalcilerine kadar birlikte mutlu bir yaşamları vardır. İşgalden sonra ayrılık zamanı geldi.
TARİH
YER
OLAY
M. Ö. 3700-3000
Peru
İnkalar 3 binden fazla patates türünü evcilleştirdi.
1535
İspanyol İşgalciler ilk kez patatesle karşılaştılar.
1550’ler
İspanya
Geri dönen İspanyollar patatesi tanıttı.
1586
İngiltere
Kraliçe Elizabeth’in şefleri patatesin yapraklarını pişirdi, patatesleri attılar.
1651
Almanya
Yönetim insanları patates ekmeye zorladı.
1600-1688
İrlanda
Onu en çok İrlandalılar sevdi. Nüfusları 500 binden 1,5 milyona çıktı.
1700
Rusya
Çar Büyük Petro patatesi keşfetti ve tanıttı.
1719
Kuzey Amerika
İskoç – İrlandalı yerleşimciler ilk patatesleri Avrupa’dan New Hempshire’a götürdüler.
1748
Fransa
Parlemento cüzzama sebep olduğunu açıklayarak ekimini yasakladı.
1845
Büyük Kıtlık Başladı patatesteki mantar hastalığından dolayı 1 milyon İrlandalı hayatını kaybetti. Açlık 7 yıl sürdü.
1847
Osmanlı İmp.
Osmanlı Padişahı Abdülmecid’in İrlandaya para ve buğday yardımı.
1850’ler
ABD
Patates cipsi New York’ta bir afro-amerikalı ahçı tarafından keşfedildi.
1920’ler
Askerler 1. Dünya savaşında patates kızartması tadıyla (french fries) döndüler.
1850
Patates egzotik bir yiyecek olarak ithal edilmeye başlanıyor.
1895
Osmanlı İmp
İthalatı pahalı olunca Sakarya, Adapazarı’nda ekimi yapılıyor.
1910
Marsilya’dan hastalıksız tohumlar getirilmesiyle Anadolu’da üretimi yaygınlaşıyor.
1986
Dünya
Patates 200 milyon kişi için temel gıda maddesi olarak en önemli dört ekinden biri oldu.
2017
En büyük patates üreticileri: Çin %26, Hindistan %12, Rusya %8 Ukrayna %6’sını üretmektedir
2018
Türkiye
71 ilde yaklaşık 136 bin hektar alanda 4,55 milyon ton patates üretilmiştir. Yeterlilik derecesi
%103,5 ve kişi başına tüketim 50,3 kg’dır
Patates ithalatının %86’sını tohumluk, %14’ünü taze patates. Patates tohum ithalatı yaptığı ülkeler: Hollanda, Fransa ve Almanya.
Patates tarihi boyunca en çok Avrupalılarla başı belaya girmiştir. Protestanlar İncil’de ondan söz edilmediği için toptan red etmişler. Kimisi Güzelavratotuyla (belladonna) aynı familyadan geliyor diye zehirli olduğunu düşünmüş. Bir dönem ise softada kadınlar patates yerken içlerine şeytan kaçmasın diye birbirinin saçını çekerlermiş. Fransız devriminin kurucu meclisi onu ‘devrimci’ bitki ilan ederek üretimini desteklemiş. Sonuç olarak tüm dünya mutfaklarının temel malzemesi haline gelen patates; çiçekleriyle de her gün bize göz kırpmaya devam ediyor.
Ödemiş Patatesi’nin Coğrafi İşaret Yolculuğu
Tescil sahibi olarak Ödemiş Ticaret Borsası girişimiyle 26 Mart 2002 tarihinde başvurusu yapılan Ödemiş Patatesi: 03 Ağustos 2002 yılında 45 nolu coğrafi işaretimiz menşe olarak Türk Marka Patent Kurumu tarafından tescil edilmiştir.
Bir coğrafi işaretli ürün olarak Ödemiş Patatesi
Üretim Yeri: Ödemiş ilçesinin kasaba köy ve yaylaları (Gölcük, Bozdağ)
Ürünün Tanımı: Ödemiş yöresinde yetiştirilen Marabel, Marfano, Agria. Ausonia, Jearla, Impala, Resy, Concerde ve Granola patates çeşitleridir.
Özellikleri: Yumrunun nişasta içeriği %16-20 arasında değişir. Sarı etli patateslerde nişasta oranı az protein oranı yüksek, beyaz etli patateslerde nişasta oranı yüksek protein oranı azdır. Sarı et renkli patatesler yemeklik, beyaz et renkliler sanayiliktir. Yumrular yuvarlak, oval ve uzunumsu şekillerde olabilmektedir. Yumru kabukları genellikle açık sarı, yumru et renkleri sarıdır. Yumru ağırlığı 50-500 gr arasında değişmektedir.
Kimyasal Bileşimi: Kuru madde % 24, nişasta %18, (toplam) şeker % 0.5, ham protein % 2, ham yağ % 0,12, ham sellüloz %0,71 kül %1,10, solalin % 2,20 mg dır. Yumrunun yaklaşık %75’i sudur. Protein kabuk civarında yoğun olarak bulunmaktadır.
Yetiştirme Tekniği: Patates ılıman ve serin serin bitkisidir. Bir üretim yılında erkenci patates çeşitleri 1600 °C geççi patates çeşitleri ise 3000 °C toplam sıcaklık isterler. 1 ile -1,5 °C soğuktan zarar görürler. Gelişme devresinde 250-350 mm yağış olmadığından sulanmalıdır. Ödemis’te 1. ürün, 2. ürün ve yayla patates üretimlerinde vegetasyon süresi boyunca 5-7 kez sulama yapılmaktadır. Patates her türlü toprakta yetişebilir. Yumru şeklinin düzgün olması için kumlu-tınlı, tınlı-kumlu, humusça zengin topraklardan hoşlanır. Toprak ph- 5.5 6.5 arasında olmalıdır. Ödemişte üretilen patates tohumluğunda aranan bazı özellikler; yayla şartlarında yetiştirilmeli, hastalıksız tohum kullanılmalı, yumru çapları 3,5 cm – 6,5 cm. ağırlıkları 50-90 gr arasında olmalı, yumrular üzerinde en az 2 göz bulunmalı, büyük yumru kullanılacak ise yumru her parça da 2 göz kalacak şekilde kesilerek dikilmeli ve yumrular uygun koşullarda depolanmalıdır. İlkbaharda dekara 200-250 kg tohumluk yumru kullanılarak, toprak sıcaklığı 8-10 °C olunca dikilir. 1. dikim genellikle Şubat ayı içerisinde, 1. hasat 15 Mayıs - 1 Temmuz arasındadır. 2. dikimi ise 1 -15 Ağustos arası yapılmaktadır. Ödemiş’in yayla şartlarında ( Bozdağ-Gölçük ) ise patates Mayıs-Haziran aylarında dikilir, hasat Eylül-Ekim aylarında yapılır. Ödemiş’te 1 yıl içerisinde 3 kez taze patates üretimi yapılmaktadır.
Ödemiş Patatesi ve Pazarlama İletişimi
Gecenin ayazındaki nöbetçiler bir yana tüm Versay sarayındaki herkes merak ediyordu tamda Kraliçenin penceresinin karşındaki tarlalarda neyin ekildiğini yada saklandığını. Dedikoduların ardı arkası kesilmiyordu. Ama herkesin vardığı sonuç o yaşlı ve hırpani kılıklı adamın kraliçeyle görüşmesinden sonra olmuştu her şey. Sanki çok değerli bir şey ekmiş gibi davranmasına tüm saray efradı içerlenmişti. Yakında toprak ısınacak ve varsa çiçekleri de açacaktı. Kraliçe her gün geliyor ve gelişimini izliyor, notlar alıyor, dostlarını çağırıp ne kadar değerli bir şey yetiştirdiğini ve nasıl yetiştirdiğini de anlatmadan geçmiyordu. Patatesler büyüdükçe Paris’deki merak doruk noktasına ulaşmıştı. Hasad zamanı yaklaştıkça geceleri davetsiz misafirlerde dadanmaya başlamıştı tarlaya. Tembihli nöbetçiler çalı diplerinde uyuyadursunlar, çalınan patatesler çoktan Fransa’nın her tarafına dağılmaya başlamıştı. Birde buna sıtmaya iyi geldiği eklendiğinde patates yavaş yavaş tüm Avrupa’ya yayılmıştır. Burada hakkını artık teslim etmemiz gereken ise Kraliçe Marie Antoinette’tir, Dünya onu “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler.” (buradaki pasta bizim bildiğiniz pasta değildir. Brioche bir tür ekmektir.) sözünden tanısa da ona aitliği ispatlanmış değildir. Kraliçe Marie Antoinette (1755-1793) otuz yedi yıllık ömründe bir döneme damgasını vuracak bir hayat yaşamıştır. Patatesin yayılması ve tanıtılması noktasında yaptıkları onu pazarlama iletişiminin anasıdır demeyi hak etmiştir kanımca. Dönemin karmaşası içindeki Avrupa’da tutulmayan bir tarım ürününü stratejik bir tutumla yayması onu herkesten farklı kılmaktadır. 1786 yılında, Versay Sarayı arazileri üzerinde, suni bir köy inşa ettirmesi ise bugün kentlilerin hobi bahçelerine denk gelmektedir.
Dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olan patatesin; yerelde kurumsal kimlik, konumlandırma ve marka iletişim stratejilerini oluştururken arkasındaki metaforik altyapının güçlü olması gerekir. Bu bağlamda Ödemiş Patatesi diğer yerel patateslerimizden daha fazla avantajı içinde saklamaktadır.
Temel bir tarım ürünü olan patatesin pazarda seğmente olması için yapılacak pazarlama iletişiminin sürdürülebilirliği onu gelecekte değerli kılacaktır. Bu bağlamda Ödemiş patatesinin zaten yerleşik olan ürün algısının pazarlama kanallarına doğru aktarılması onun önünde yönetmesi gereken en büyük sorun olarak durmaktadır. Küçük Menderes Havzası gibi eşsiz bir mikro klimada yetişen bu patatesin ‘değerliliği’ yapılacak temel etkinlik yönetimleri ile bile katma değerini artıracağı açıktır.
Sırtını Bozdağlara dayamış binlerce yıllık üretim geleneğini hücrelerine işlemiş Ödemiş; coğrafi işaretli patatesine bir marka iletişimi stratejisi geliştirdiğinde ise, dönem dönem yaşanan üretim/pazarlama /satış krizlerinden de etkilenmeyecektir.
Kemal ÇİFÇİ Marka Danışmanı Coğrafi İşaretler Derneği Genel Sekreteri 20 Temmuz 2020 Sokullu-Ankara
Bu yazı Kurtuluş Savaşı’mızın Ödemişli efeleri Postlu Mestan Efe, Gökçen Hüseyin Efe ve Mursallı İsmail Efe’ye adanmıştır.
Kaynaklar:
Beni Takip Edin